Sanatın başkenti Viyana'da tarihe yolculuk

Sanatın başkenti Viyana'da tarihe yolculuk

Avusturya'nın başkenti Viyana, kültürel etkinlikleri, görkemli imparatorluk sarayları, kahve evleri, klasik müzik ve ziyaretçilerin başını döndüren cazibesi ile ünlüdür. Viyana tarihi M.S. 1 . yüzyılda Romalılar'ın bugün Viyana şehir merkezinin bulunduğu bölgede Vindobona adında bir askeri kamp kurmasıyla şekilenmeye başlar.

Vindobona adı, tarihöncesi ve ilkçağ döneminde yaşayan Avrupa kavimlerinin bir bölümü olan Kelt dili kaynaklıdır. Bu da Roma döneminden önce Kelt'lerin bölgede iskan etmiş olması gerektiğini düşündürür. Beşinci yüzyıla kadar bölgede kalan Romalıların bölgede bıraktığı izler bugün bile şehir merkezinde izlenebilir. Şehrin kalbinde yer alan Michaelerplatz kazı alanında bir Roma evinin kalıntıları gözlenebilir.

Bugün şehre karakteristik özelliğini veren Barok yapıların çoğunluğu İmparatoriçe Maria Theresia ve İmparator Franz Joseph egemenliği altında oluşturulmuştur. Uluslararası üne sahip galeri ve müzeleri olan kentin en önemli kültürel mekanları arasında dünyanın en geniş Pieter Bruegel tablo kolleksiyonu ile Güzel Sanatlar Müzesi (Museum of Fine Arts), MuseumsQuartier bölgesinde Gustav Klimt eserlerine ev sahipliği yapan Leopold Müzesi, Modern Sanatlar Müzesi (Mumok), Mimari Merkez (Architectural Center) ve çağdaş sanatın en büyük galerilerinden biri Kunsthalle bulunmaktadır.

Viyana, uluslararası şöhretinin bir kısmını Strauss, Mozart, Beethoven ve Haydn gibi burada yaşamış ünlü bestecilere borçludur. Viyana Filarmoni Orkestrası dünyanın en iyi orkestlalarından biridir. Devlet Operası önde gelen opera evlerinin arasında yer alırken ünlü Viyana Çocuk Korosunu da unutmamak gerekir.

Tuna nehrinin geçtiği Viyana'nın eşsiz ve özel ambiansına karışmak üzere Viyana şehir merkezine doğru yol alıyoruz. Seyahatimiz boyunca kullanacağımız toplu taşıma kartları sayesinde otobüs, metro ve tramvay araçlarını kart süremiz boyunca dilediğimiz kadar kullanabiliyoruz.

Hemen Viyana'nın kent merkezinde ara sokaklara dalıyoruz. 1911 yılında ressam ve heykeltıraş Franz von Matsch tarafından tasarlanan ve üzerinde tarihsel figürler olan Anker Saati karşımıza çıkıyor. Zarif dekoratif süslemelerin ön plana çıktığı Yeni Sanat (Art Nouveau) sanat akımının bir tanığı olan saat Viyana'nın en eski meydanlarından biri olan Hoher Markt'ta iki binayı birbirine bağlar.

Sokaklarda Viyana'nın aristokrat havasına kendimizi kaptırmışken karşımızda beliren Hofburg Kompleksi bize dev Habsburg İmparatorluğunun baş döndüren ihtişamını tekrar hatırlatıyor. 1276 yılından 1918 yılında imparatorluğun çöküşüne kadar yani altı yüzyıl boyunca Avusturya'yı ve Avrupa'nın bazı bölgelerini yöneten Habsburg Hanedanlığı hükümdarlarına ev sahipliği yapan kompleks; Gotik, Rönesans, Barok ve Neoklasik mimari dönemlerini tasvir eder.

.

Viyana'nın kalbinde tarih, sanat ve lüks içinde bir seyahate çıkmak isteyenlerin mutlaka görmesi gereken Hofburg Sarayı Müzesi; Eski İmparatorluk Daireleri, Gümüş Koleksiyonu ve Sisi Müzesi olarak üç bölüme ayrılır.
Michaelertor'un hemen yanında yer alan İspanyol Binicilik Okulu, Rönesans döneminden beri klasik binicilik sanatının öğretildiği dünyanın tek eğitim kurumu ve enstitüsüdür. Hükümdarlık Sarayı'nın barok ortamında soylu ve eğitimli Lipizzaner Atları’nın meşhur gösterileri burada canlı yaşanır.

Hofburg Kompleksi’nde yürüyüşümüze devam ederken Savoy Prensi Eugen'in heykelinin bulunduğu zarif bir meydana ve kompleksin en genç yapısı Neue Burg'a ulaşıyoruz. Neue Burg içinde yer alan Milli Kütüphane'de Barok tasarımı ile dünyanın en güzel kütüphane odası yer alır. Aynı yapıda bulunan Efes Müzesi'nde, Efes Antik Kenti'nin modeli antik dönemin mimari yapısını kavramamıza yardımcı oluyor. İzmir ilinin Selçuk ilçesinde yer alan Efes Harabeleri'nin 2000 yıllık kalıntılarının Neo-Barok tarzı salonda sunulması bizi kontrast dolu bir zaman yolculuğuna çıkarıyor.
Hofburg Kompleksinde Hazine Odası, Hofburg Konferans Merkezi, Antik Müzik Enstrümanları kolleksiyonu, Lipizzaner atlarının ahırları, Kelebek Müzesi, Avusturya Film Müzesi, Augustine Kilisesi, Papirüs Müzesi, Museumsquarter ve daha fazlası ziyaret edilebilir.

Bünyesinde barındırdığı yaklaşık 70 kültürel tesis ile Museumsquarter, dünyanın en büyük 10 sanat ve kültür komplekslerinden biridir. Viyana Museumsquarter çeşitliliğin yeridir, sanat ve yaşama sevinci sunar. Görsel ve sahne sanatları yelpazesi oldukça geniştir, resim, müzik, moda, tiyatro, dans, edebiyat, kültür, sokak sanatı, tasarım, fotoğraf, çocuk oyun kültürü şehrin ortasında barok ve modern binaların bir arada olduğu bu komplekste yer alır. 640 bin metrekarelik bu kompleksin sanat ve yaratıcılık alanı olarak kullanılmasının yanısıra bünyesinde yer alan 40 farklı apartman dairesi, teras kafeleri, barlar, mağazalar ve dinlenme alanları ile buluşma noktası ve farklı bir yaşam alanıdır.

Viyana şehir merkezinde bir daire çizen Ringstrasse yani Ring Caddesi'nin Museumsquarter bölgesine katıldığı meydanda, 13 yıl süren inşaat dönemi sonucu ortaya çıkan Maria Theresa Anıtı sizi karşılar. Sağ eliyle halkı selamlayan Maria Theresa heykeli 19 metre yüksekliğinde ve yaklaşık 44 ton ağırlığındadır. Maria Theresa 1740 yılından 1780 yılına kadar yönetimde kalmıştır.
Ring Caddesi boyunca yürüyüşe devam ederken Greek-Roma tarzıyla Viyana Parlamento Binası solumuzda beliriyor. Biraz sonra da Friedrich von Schmidt tarafından Gotik tarzda tasarlanann ve 1872 ve 1883 yılları arasında inşa edilen Rathaus (Belediye) solumuzda, Avusturya Milli Tiyatrosu olan Burgtheater binası sağımızda beliriyor.  

Gün boyu yürüyüş ve fotoğraf çekmek, farklı bir kentin atmosferinde kendini kaybetmek insanı yoruyor. Burgtheater binasının karşı çaprazında yer alan Café Landtmann bir şeyler içmek ve soluklanmak için şahane bir yer. 1873 yılında Franz Landtmann Viyana'nın en şık ve zarif lokali kurarken aynı zamanda şehrin "Viyana Kahveleri" kurumunu geleneksel kültürün bir parçası haline getirir. Café Landtmann konumu gereği özellikle sanat dünyasından çok ziyaretçi çeker. Yazar ve şair Peter Altenberg, nörolog Sigmund Freud, besteci Gustav Mahler, aktör ve yönetmen Max Reinhardt, sinema oyuncusu ve şarkıcı Marlene Dietrich, sinema oyuncusu Romy Schneider, Oscar ödüllü aktör Burt Lancaster, aktör Hans Moser, Hollanda Kraliçesi Juliane, Hillary Clinton ve Paul McCartney burayı ziyaret eden efsane konuklardan bazılarıdır.

Yeterince dinlendikten sonra Viyana'nın coğrafi merkezinde yer alan Stephansplatz meydanına doğru yol alıyoruz. Sanat ve mimarinin en güzel eserlerini sunan Aziz Stephan Katedrali karşımızda dikiliyor. Katedralin vitray pencerelerinden süzülen ışığın ortama dağıttığı renkler ve hafızamızda kalan kilise müzikleri eşliğinde Avusturya'nın en güzide Gotik yapısını ziyaret ediyoruz. Sonrasında asansör ile yapının güney kulesine çıkıyoruz. Burada ziyaretçileri şahane bir kent panoraması ve katedralin renkli çatı manzarası bekliyor.

Günlük turumuza Viyana'nın meşhur alışveriş caddesi olan Kärntner Straße boyunca devam ediyoruz. Araç trafiğine kapalı olan cadde alışveriş yapmak ya da sadece gezinmek isteyenler için mükemmel bir yer. Tarihi yapılar, geleneksel dükkanlar, ünlü markaların şık mağazaları, restoran ve kafeler ile donatılmış caddede performans sergileyen sokak müzisyenleri size adeta bir şölen sunar. 35 senelik ömrüne yaklaşık 600 eser sığdıran Avusturyalı ünlü besteci Wolfgang Amadeus Mozart bu cadde üzerinde bir evde yaşamını yitirmiştir. Bu nedenle Kärntner caddesindeki mağazalarda yoğun olarak satışa sunulan Mozart ile alakalı hediyelik eşyalar ve çikolata çeşitleri bulunur.

Kärntner Caddesi sizi Hotel Sacher köşesine kadar götürür. Geleneksel bir Viyana lezzeti olan "Sacher Torte" için en iyi adres Hotel Sacher girişinde bulunan kafeteryadır. 1876 yılında Franz Sacher tarafından bulunan bu yoğun çikolatalı kayısılı turtanın orijinal tarifi sadece Sacher Hotel'de gizlidir ve sadece Café Sacher'da sunulur. Seçkin bir Viyana cazibesi olan bu muhteşem lezzetin tarifi imkansız olacağından şahsen tecrübe edilmesi gerekir. Biz öğle yemeğini atladık fakat Wiener Schnitzel (Viyana Şnitzeli) Viyana mutfağının olmazsa olmazları arasında ilk sırada yer alır.

Geçmiş ile bugünü uyum içinde yaşatan Viyana, yurtdışı tatili düşünüyorsanız listenizin en başında yer alması gereken bir kenttir. Tur şirketlerinin sunduğu Avrupa tatil paketlerine gerek kalmadan şehri kendiniz keşfedebilirsiniz. Viyana sokaklarında yürümeye başlayınca kent size rehberlik edecektir.

Yaşam | Outdoor

Türkiye

Seyahat

Kültür