Orta Oyunu (Gölge Oyunu) Karagöz ve Hacivat

Gölge Oyunu Karagöz ve Hacivat

Geleneksel Türk kültürünün en önemli köşe taşlarından biri olan gölge oyunu Karagöz ve Hacıvat günümüzden yüzyıllarca önce ortaya çıkmıştır, o kadar eski bir sanattır ki hiç kimse nerede ve nasıl olarak ortaya çıktığını bilememektedir.

Gerçi Karagöz oyunlarının ortaya çıkışı hakkında bazı efsaneler vardır ama bunlar birer söylenti olmaktan öteye geçememektedirler. En çok bilinen söylentiye göre ise Karagöz ve Hacıvat Bursa’da Ulucamii’nin inşaatında çalışmaktadırlar, Karagöz demirci ustası Hacıvat ise duvarcı ustasıdır, çok iyi arkadaş olan bu ikili sürekli şakalaşırlarmış, sürekli şakalaşmaları yüzünden diğer işçiler de bunları seyredip gülerlermiş, bu yüzden de inşaat yavaş ilerlermiş, inşaatın yavaş ilerlemesinin sebebinin Karagöz ile Hacıvat olduğunu öğrenen padişah ise ikisini birden idam ettirmiş, bu söylentinin bir başka çeşitlemesinde ise Karagöz idam edilmiş, Hacıvat ise bunun üzerine her şeyden elini ayağını çeker ve hacca gitmek üzere yola çıkar ve yolda ölür.
Radyo ve sinemanın olmadığı zamanlarda Türk toplumunun en önemli eğlencesi olan Karagöz oyunları o kadar çok beğenilirmiş ki o zamanlarda yüz bin nüfusu olan İstanbul’da bir gecede üç yüz karagöz perdesi kurulduğu olurmuş, halk karagöz seyreder de saray halkı seyretmez mi, tabii ki seyredermiş, o zamanlar ismi Mızıkayı Humayun olan askeri bando teşkilatı içinde görev yapan karagöz ustaları padişaha ve padişah çocuklarına Karagöz oynatırlarmış. O zamanlar ışık kaynağı olarak kandil kullanılması nedeniyle İstanbul’da çok büyük yangınlar çıkmış, bu yüzden karagöz oyunları bir süreliğine yasaklanmış olsa da toplumun tek eğlencesi olduğundan kısa bir süre sonra serbest bırakılmış.

Osmanlı devletinin gelişmesi ve genişlemesi ile birlikte Osmanlı toplumuna dahil olan her etnik grup karagöz perdesinde de yerini almıştır, kısaca söylemek gerekirse Karagöz perdesi bir Osmanlı mahallesidir. Trabzonlu fırıncı Hayrettin Ağa da vardır halıcı Acem de, pehlivan Rumelili Mestan Ağa da vardır sarraf Ermeni de, Kastamonulu oduncu Himmet ağa da vardır Arap bacı Şetaret de.
Karagöz oyunlarında kadın tiplemelerinin hepsine Zenne adı verilir, bazı zennelerin oyunlardaki isimleri ise çok enteresandır, Salkım Saçak İnci Hanım, Yedi Dağın Çiçeği Rabiş Hanım, Dimyat Pirinci Şekernaz Hanım bunlardan bazıları. Çelebiler ise zengin ve nazik beylerdir, bazıları mirasyedi bazıları ise şımarıktır. Ehhh, zenneler çelebiler olur da mahallenin kabadayısı olmaz olur mu, mahallenin kabadayısı ise Tuzsuz Deli Bekir’dir, Eyyyyttttt var mı bana yan bakan beeeee diye bağırarak perdeye gelir, Karagöz oyunlarında olaylar ne zaman içinden çıkılmaz bir hâl alırsa Tuzsuz Deli Bekir devreye girer ve olayı kaba kuvvet ile çözer. Tabii ki bir de yaşı büyük ama aklı küçük Beberuhi vardır, Beberuhi zaman zaman Karagöz’ün karşısına çıkar ve saçma sapan konuşmalarla Karagöz’ü kızdırır ve hemencecik sıvışır.

Bütün bu tiplerin dışında daha yüzlerce tipleme vardır Karagöz oyunlarında, yeni oyunlar yazıldıkça da yeni tipler ortaya çıkmaya devam eder. Her sanatçı kendine göre yeni tipler yapabilir.
Karagöz sanatımız 2009 yılında UNESCO tarafından dünya somut olmayan kültürel miras listesine alındı. Bendenizi soracak olursanız UNESCO tarafından dünya Yaşayan İnsan Hazinesi olarak seçilmiş olan Ustam Metin Özlen Bey’in yanında uzun yıllar yardımcılık yaparak yetiştim ve ustam tarafından bana Hayâlî Saraç Emin mahlâsı verildi, T.C Kültür ve Turizm Bakanlığı ise bana Somut Olmayan Kültürel Miras taşıyıcısı unvanını layık gördü, bu aşk ile şevkle Karagöz tasvirlerini yapmaya ve onları oynatmaya çalışıyorum.

Karagöz’ün dediği gibi “Her ne kadar sürç-i lisan ettikse affola” diyelim vesselam.

- Emin Şenyer

Emin Şenyer Kimdir

Ben, karagöz sanatımızın gelmiş geçmiş en büyük ustalarından biri olan Hayâlî Safderî Metin Özlen’in yanında yetiştim. Ustam bir gün TRT’nin çektiği bir belgesel programda bana Hayâlî sıfatını layık gördü ve bir de Mahlâs verdi, "Sen deriyi çok güzel işliyorsun, eskiden deriyi iyi işleyenlere saraç denirdi, o yüzden senin adın Hayâlî Saraç Emin olsun" dedi ve bana hayatımın en büyük onurunu vermiş oldu. Ve ben ancak o tarihten sonra profesyonelce Karagöz oynatmaya başlayabildim.

Not: Kuklalar Emin Şenyer yapımıdır.
Gölge Oyunu hakkında daha fazla bilgi için:
www.karagoz.net

Yaşam | Outdoor

Türkiye

Seyahat

Kültür