Şirince'de bir öğleden sonra…

Şirince'de bir öğleden sonra

Yunanlı yazar Dido Satiriou’nun “Benden selam söyleyin Anadolu’ya” adlı romanının geçtiği mekan olarak ünlenen Şirince, tarihi yapısını koruduğu için ziyaretçi akınına uğrayan küçük bir Ege köyü.

Babalar Günü’nde yaptığımız İzmir seyahatimizin dönüşünde öğlen yemeği için uğruyoruz Şirince’ye. Şirince ile ilgili daha önceden dergilerde çıkan yazıları okumuş olmama rağmen gördüğüm güzellik beni şaşırtıyor, bu küçücük köy, kendinden beklenmeyecek bir enerji yayıyor etrafına. 
Şirince, İzmir'in Selçuk ilçesine bağlı eski bir Rum köyü. Selçuk merkezden 8 kilometre mesafede yer alıyor. 19. yüzyılda özellikle incir üretip satan küçük bir Rum köyüymüş. Köyün ismi o dönemde “Kırkınca”ymış. Bir rivayete göre, köy 40 ailelik bir aşiret tarafından kurulduğu için bu ismi almış. Köyün bu ismi Rumlar tarafından “Kirkince” olarak telaffuz edilmiş ve daha sonra da “Çirkince” olmuş. Ancak, Cumhuriyet'in ilk yıllarında dönemin İzmir valisi Kazım Dirik; “Bu köyün neresi çirkin, bu köy şirin bir köy” deyince valinin talimatıyla köyün ismi “Şirince” olmuş. 

Köy halen Rum köylerinin karakteristik özelliklerini taşıyor. Arnavut kaldırımı dar sokakları, çift katlı müstakil evleri, Şirince’de bulunan bağların üzümlerinden üretilen şarapları ve gene köyde üretilen zeytinyağı ve zeytinyağlı sabunları satan dükkanlar, bu sokaklar üzerinde kurulu küçük restoranlar… Şirince tüm doğallığı ve bozulmamışlığıyla gerçekten görülmeye değer. 
Turizmin yanı sıra bağcılık ve zeytincilik köyün esas geçim kaynakları. Köyde bağcılık ve zeytinciliğin yanı sıra, şeftali, incir, elma, ceviz de yetiştiriliyor. Şirince'de imal edilen ve pazarlanan değişik şarap türleri Türkiye çapında ün kazanmış durumda. 

Köyün tarihi mimarisi korunuyor. Tarihinin İsa’dan önce 5. yüzyıla kadar uzandığı söylenen, kurulduğunda bir Ortodoks köyü olan Şirince’de bugün biri harap halde iki kilise bulunuyor. “Aziz Yohannes Kilisesi” Selçuk Müzesi’nin desteğiyle, Amerikan Enstitüsü yardımlarıyla restore edilip tekrar ziyarete açılmış. İkinci kilise ise ahşap ağırlıklı, boyaları, sıvaları dökük, harap durumdaki bir kilise. Kilisenin kitabesi olmadığı için maalesef ismi bilinmiyor. 
Eskiden 1800 hane bulunan köyde bugün itibarıyla 200 ev bulunuyor. Köyde bulunan çoğu Rum evi ise şu anda pansiyon olarak hizmet veriyor. 

Şirince Bağbozumu, Kültür, Sanat ve Dostluk Festivali her yıl Ekim ayında yapılıyor. Festival zamanı köy yerli ve yabancı turist akınına uğruyor. Köy merkezinde şarap tadımı, folklor gösterileri ve çeşitli etkinlikler yapılıyor.
Şirince’ye yolunuz düşerse, pansiyon ya da otele dönüştürülmüş eski Rum evlerinden birinde konaklayabilir, Arnavut kaldırımı sokaklarında yürüyüş yapıp hediyelik eşya satan dükkanları gezebilir ve eve götürmek üzere Şirince’nin meşhur şaraplarından ve zeytinyağlı sabunlarından alabilirsiniz.

- Özge Altınok Lokmanhekim

Yaşam | Outdoor

Türkiye

Seyahat

Kültür